ÇÖLYAK HASTALIĞI

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı nedir: İnce bağırsağın gluten proteinine karşı meydana getirdiği hassasiyete çölyak hastalığı denir. Bir sindirim sorunu olan çölyak hastalığı ömür boyu devam eden bir rahatsızlıktır. İnce bağırsakta ciddi hasarlara neden olan bu hastalık kalıtsal bir problemdir. Glutenli gıdalar tüketmek ve kalıtsal durumlar, bu rahatsızlığa neden olan başlıca etkenlerdir.

Hangi Gıdalarda Gluten Var?

Çölyaklıların glutenli gıdaları tüketmemesi gerekir. Glutenli gıdalar aşağıda sıralanmıştır;

  • Salata ve soya sosu
  • Çörek
  • Tüm hamur işleri
  • Tahıl ürünleri
  • Ekmek
  • Bisküvi
  • Bira
  • Kızartmalar
  • Şekerleme ürünleri
  • Pasta
  • Çörek

[sp-related style=”light” id=”167″]

Çölyak Hastalığına Neden Olan Faktörler

Çölyak nedenleri arasında ilk olarak glutenli gıda tüketimi vardır. Yani tahıl, bisküvi, makarna ve ekmek gibi glutenli ürünler, bağışıklık sisteminde reaksiyona sebep olur. Vücuttaki bağışıklık sistemi, maddeleri ve sağlıklı olan hücreleri zararlı hücrelerle karıştırdıktan sonra kendine yeni bir bağışıklık sistemi problemi oluşturur ve gluten proteinini vücuda karşı tehdit olarak algılar. Sonuçta ise üretilen yeni antikorlar bağırsakta iltihaplanmalara neden olur.

Bağırsak yüzeyinde villus olarak adlandırılan tüp şeklinde milyonlarca kılcık bulunmaktadır. Bu kılcıklar bağırsağın yüzey alanını artırmakla beraber gıdaların daha uygun bir şekilde sindirilmesini sağlar. Çölyak hastalığında ise bu yüzeyde meydana gelen iltihaplanma ve hasarlar villusların düzleşmesine sebep olur ve sindirim görevini zorlaştırır. Bu durumda glutenli besin maddeleri sindirilemez hale gelir.

Çölyak hastalığına karşı risk teşkil eden gruplar aşağıdaki gibidir;

  • Downsendromlu hastalar
  • Addisonhastalığına yakalanan kişiler
  • Ailesinde çölyakhastalığı olan kişiler
  • Tip 1 diyabet hastaları
  • Tiroidhastalığına yakalanan kişiler
  • Turnersendromu
  • Bağırsak kanseri
  • Romatoidartrit
  • Lupus
  • Karaciğer hastalıkları

Kalıtsal Durumlar

Bu hastalık daha çok kalıtsal nedenlerden dolayı aile bireylerine geçmektedir. Aile bireyleri arasında çölyak hikâyesi olan bir kişinin çölyak rahatsızlığına yakalanma riski yüksektir. Ayrıca aile öyküleri dolayısıyla bu hastalığın geçme oranı %10 olarak belirtilmiştir. Ancak ikiz kardeşler arasında bu risk %75’e kadar çıkmaktadır.

Çölyak hastalığı üzerinden yapılan bir araştırmada, insan vücudunda bulunan HLA-DQ genlerinin bu hastalıkla etkileşim içinde olduğu tespit edilmiştir. Bu genlerin görevi, bağışıklık sistemini geliştirmektir. Ayrıca genlerde mutasyon durumu sıklıkla yaşanır ve çevresel faktörlerle beraber çölyak hastalığına neden olabilmektedir.

[sp_ad]

Çevresel Faktörler

Çevresel nedenler arasında çocukların daha ciddi bir şekilde ele alınması gerekir. 3 aydan küçük olan çocuklara glutenli gıdaların verilmemesi önemlidir. Ayrıca erken çocukluk döneminde sindirim sistemi enfeksiyonları yaşandığında, bu hastalığın gelişme riski artmaktadır. Bu kapsamda glutenli ürünlerin bebeklerde doğumdan sonraki ilk 6 ayın ardından verilmesi tavsiye edilmektedir.

Yulaf Tüketimi

Hastalığa sebep olan en önemli faktörlerden biri yulaf tüketimidir. Çünkü yulaflar üretim sürecinde pek çok tahıl ürünüyle karıştırılır. Bu da hastalığı tetikleyebilmektedir. Çölyak riskinin neden arttığına dair net bir bilgi henüz bulunmamakla beraber; bireyler bazen hafif derecedeki belirtilerle karşılaşabilir, bazen de şiddetli belirtiler görülebilir.

Çölyak Belirtileri Nelerdir?

Başlangıç belirtileri çocuklarda daha şiddetli olabilmektedir. Gluten tüketiminden sonra ortaya çıkan bu belirtiler yetişkinlerde bazen belirgin bir şekilde ortaya çıkmayabilir. Çölyak belirtileri ise genel olarak şu şekildedir;

  • İştahsızlık ve halsizlik durumu
  • Kusma
  • Midede gaz sancısının oluşması
  • Kansızlık ve demir eksikliği
  • Şiddetlenen karın ağrıları
  • Dışkıda renk bozukluğu
  • Eklem ve kemiklerde ağrılar
  • Aşırı sinirlilik durumu
  • El ve ayaklarda uyuşukluk ve karıncalanma
  • Depresyon hali
  • Dilde pürüzsüzlük ve parlaklık

[sp-related style=”light” id=”212″]

Sıralanan bu belirtiler başlangıç aşamasında görülmektedir. Hastalığın ilerlemeye başladığı zamanlarda ise aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar;

  • Midede yanma
  • Mide krampları
  • Ağız ülseri
  • Düşük vitamin seviyeleri
  • Aşırı bulantı ve kusma
  • Kadınlarda adet düzensizliği
  • Mide ülseri rahatsızlığı
  • Kansızlık
  • Bağırsaklarda kuruma rahatsızlığı
  • Kemiklerde kırılganlık
  • Ciltte kaşıntı ve döküntü

Çocuklarda Çölyak Hastalığının Belirtileri

Yetişkinlere göre daha şiddetli olabilen çocuklarda çölyak belirtileri;

  • Kemiklerde zayıflık
  • Yorgunluk hali
  • Karnın şişmesi
  • Aşırı kilo kaybı
  • İştahsızlık ve ishal
  • Diş problemleri
  • Deri sorunları
  • Dikkat bozukluğu
  • Agresif ruh hali
  • Büyümede gecikme durumu
  • Düşük demir seviyesi

[sp_ad]

Çölyak Hastaları Hangi Besinleri Tüketebilir?

Gluten içermeyen besinler, çölyaklıların tüketebileceği besinler arasındadır. Çölyak hastalarının tüketebileceği besin grupları;

  • Meyve ve sebzeler
  • Bakliyat ürünleri
  • Yumurta, zeytin, reçel ve yumurta
  • Un katkısı olmadan hazırlanması gereken et, balık ve tavuk ürünleri
  • Katkısız yağlar şeklinde sıralanmaktadır.

Glutensiz tahıllar kategorisinde pirinç, kinoa, darı, karabuğday ve amarant gibi gıdalar yer almaktadır. Bununla beraber bakliyat ürünleri mercimek, bezelye ve fasulye gibi sağlıklı gıdalardan oluşmaktadır. Çölyaklıklar genel olarak bu gıdaları tüketerek yaşamını sürdürmek zorundadır.

Çölyak Hastaları Hangi Besinleri Tüketemez?

İçeriğinde un olan her türlü ürün, çölyaklıkların tüketemeyeceği besinler arasında yer alır. Hazır soslar, kek, baharat ve soslar, yulaflı ürünler, hazır salça, dondurma, börek ve gofret, çölyak hastaları için yasaklanan ürünler arasındadır. Bunlarla beraber;

  • Pastırma
  • Kızartma tavuk
  • Gıda nişastası
  • Gıda kimyasalları
  • Bira
  • Aromalı kahveler
  • Kremalı sebzeler
  • Pirinç şurubu gibi ürünlerin de tüketilmemesi gerekir.

Çölyaklıklar çavdar ve arpa ile yapılan her türlü ekmek, pizza ve makarnadan uzak durmalıdır. Bununla beraber işlenmiş gıdalarda gluten bulunur. Sos ve baharatlar da aynı şekilde glutenle hazırlanmaktadır. Bira ise çavdar, buğday ve arpa içerdiği için hiçbir şekilde tüketilmemelidir.

[sp-related style=”light” id=”231″]

Çölyak Teşhisi Nasıl Yapılır?

Hastalıktan şüphe edildiği durumlarda ayrıntılı bir muayene gerçekleştirilir. Bu süreçte dışkı ve kan testleri yapılmaktadır. Ayrıca vücuttaki potasyum, protein, kalsiyum, magnezyum, A ve B12 vitamini, demir ve folik asit gibi maddelerin kan seviyelerinin ölçüm işlemleri gerçekleştirilir. Bununla beraber tam kan sayımı tamamlanarak iltihaplanma gibi durumlar kontrol edilir.

Çölyak tanısının konulabilmesi için ince bağırsak mukoza biyopsisi uygulamasının da mutlaka gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Daha çok kansızlık, şiddetli karın ağrısı, gece boyunca terleme ve kilo kaybı gibi durumlar söz konusu ise bilgisayarlı tomografi uygulamasına başvurulmaktadır.

Çölyak Hastalığı Tedavisi

Çölyak tedavisinde başvurulan herhangi bir cerrahi işlem bulunmamaktadır. Bununla beraber aşı veya ilaç tedavisi de söz konusu değildir. Sadece gluten proteininin vücuda alınmaması gerekmektedir. Yaşam boyunca glutensiz diyet yapılmalıdır.

[sp-related style=”light” id=”225″]

Glutensiz diyet uygulamaları diğer diyet çeşitlerine göre biraz sıkıcı olabilmektedir. Öncelikle çölyak tanısının konulmasının ardından doktorun önerdiği diyet listesiyle sürece başlayabilirsiniz. Ayrıca uzman bir diyetisyen ile görüşülerek ilerleyen süreçlerde hangi yöntemlerden yararlanılması gerektiği öğrenilmelidir. Günümüzde tüketilen pek çok gıdada gluten bulunmaktadır. Bu yüzden glutenli gıdalardan ömür boyu uzak durmak, genel olarak çölyak tedavisinin tek seçeneği olarak bilinmektedir.

Hastalığın tedavi edilmediği veya glutensiz diyet uygulamalarına başvurulmadığı zaman uzun vadede şu risklerle karşılaşılabilir;

[sp-related style=”light” id=”238″]

  • K vitamini ve kalsiyum eksikliği
  • Osteoporoz (Metabolikkemik hastalığı)
  • Malabsorbsiyon(Emilim bozukluğu)
  • Büyümede gerilik
  • HipokromMikrositer anemi (Demir eksikliği)
  • Megaloblastikanemi (B12 ve folik asit eksikliği)
  • Kadınlarda düşük ve kısırlık durumu
  • Depresyon
  • Lenfoma(Lenf bezi kanseri)
  • İnce ve kalın bağırsak kanserleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir